ZAMANAŞIMI – 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU’NDA MAL REJİMİNİN TASFİYESİ DAVALARI İÇİN HER HANGİ BİR ZAMANAŞIMI SÜRESİ DÜZENLEMESİ GETİRİLMEMİŞTİR
- Zamanaşımı – 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir
- Zamanaşımı – TMK’nin 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalı – TBK’nin 646.maddesine göre Borçlar Kanunu, Medeni Kanun’un tamamlayıcısı – TBK’nin 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalı
- boşanma kararının kesinleştiği 12.02.2013 tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir. Bu gibi durumlarda TMK’nin 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalıdır. Zira; TBK’nin 646.maddesine göre Borçlar Kanunu, Medeni Kanun’un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, TBK’nin 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalıdır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (17.04.2013 tarihli ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararı) ve Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında, edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK’nin 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmiş ise de; Yargıtay HGK’nin yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir.
TBK’nin 149/1. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı Kanun’un 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde taraflar, 1972 yılında evlenmiş olup, 02.03.2010 tarihinde açılan birleşen boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 12.02.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. İş bu temyize konu dava ise 06.03.2015 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, boşanma kararının kesinleştiği 12.02.2013 tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi temyize konu davanın açıldığı tarihe kadar henüz dolmadığından, davanın kaldığı yerden devamı ve uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir…. 11.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Yargıtay Kararı – 8. HD., E. 2016/11087 K. 2020/1161 T. 11.2.2020