Kızılırmak, Silver Residance, Ufuk Ünv. Cd No:7/26, Çankaya/Ankara
tr

KALP KRİZİ SONUCU ÖLÜM – SGK RÜCU DAVASI – ALKOL VS. – İŞVERENİN SORUMLU OLMADIĞI HAL

KALP KRİZİ SONUCU ÖLÜM – SGK RÜCU DAVASI – ALKOL VS. – İŞVERENİN SORUMLU OLMADIĞI HAL

Dava, 23.04.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirden oluşan kurum zararının 5510 Sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tahsili talebidir.

2-) 23.04.2014 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirden oluşan kurum zararının 5510 Sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tahsili talebine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 Sayılı Kanun’un 21. maddesidir. Yargılama sırasında alınan 27.12.2017 tarihli bilirkişi raporuyla davalı işveren %40, sigortalı %40 kusurlu bulunmuş olup olayın meydana gelmesinde %20 oranında da kaçınılmazlık durumunun bulunduğu tespitine yer verilmiş olup Mahkemece işbu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemenin, kusura ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.

 

Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 Sayılı Kanun’un 21. maddesi, 4857 Sayılı Kanun’un 77. maddesi, İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.

 

Eldeki davada, alkollü/alkolsüz içecek satışı yapılan davalı şirkette 04.04.2014 tarihinde işe başladığı anlaşılan kazalının, 23.04.2014 tarihinde davalı şirkete ait araçla ürün teslimatı yaptığı sırada geçirdiği kalp krizi sonucu vefat ettiği iş kazasına ilişkin olarak eldeki davada hükme esas alınan bilirkişi raporu ile işverenin, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olması nedeniyle, işe girmeden önce kazalının sağlık muayenesinin yaptırılmaması ve kalp rahatsızlığıyla ilgili bilgi sahibi olunmaması, buna göre de gerekli tedbirlerin alınmaması nedenleriyle %40 kusurlu olduğu belirtilmişse de dosya kapsamında ve özellikle kazalının eşinin, sigortalının uyuşturucu madde kullandığı yönündeki beyanı ve otopsi raporunda kazalının kan ve idrarında uyuşturucu madde tespit edilmiş olması karşısında kurum müfettiş raporunda işverenin kusur ve sorumluluğu bulunmadığı şeklindeki tespitinin yerinde olduğu belirgin olup davalı işverene kusur izafe edilmesi hatalı bulunduğundan iş kazasının meydana gelmesinde kusuru bulunmayan davalı işveren hakkında davanın reddi gerekmektedir.

 

O hâlde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır…. T.C. YARGITAY – 10. HUKUK DAİRESİ – E. 2019/6360 – K. 2020/3444 – T. 17.6.2020  Avukat & Arabulucu Özkan ERTEKİN

www.ertekinhukuk.com.tr

Hizmetlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz:
GÖNDER
1
Merhaba...
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz ?