Kızılırmak, Silver Residance, Ufuk Ünv. Cd No:7/26, Çankaya/Ankara
tr

14.01.2023 Sigorta Rücu Edilemeyecek Haller

14.01.2023  Sigorta Rücu Edilemeyecek Haller

 sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği maddi hasarlı trafik kazası
 sigorta şirketince ZMMS kapsamında üçüncü şahsa ödenen tazminat bedelinin olay yerinin
terk edilmiş olması nedeniyle kendi sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra
takibine yapılan itirazın iptali istemi
 sigorta şirketinin 2918 Sayılı Yasanın 95. maddesi gereğince, ZMMS Genel Şartlarında
belirtilen koşulların oluşması halinde sigortalısına rücu edebileceği
 sigorta rücu – olay yerini terk nedeniyle rücu şartının bedeni hasara neden olan kazalarda
uygulanacağının genel şartlara belirtiği, bu nedenle Genel Şartlar B.4.f maddesinin davada
uygulanma imkanının bulunmadığı
 sigorta – rücu – Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü
kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili için girişilen icra takibine vaki
itirazın iptali istemi
 Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde,
taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim
tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır
 Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve
tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller
zarar görene karşı ileri sürülemez
 Sigorta rücu – Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin
Kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği
oranda sigortalıya rücu edebilir
 Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı
bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez
 Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücüen Tazminat

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücüen Tazminat) …
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olan ve sürücüsü tespit
edilemeyen … plâka sayılı aracın 16/10/2015 tarihinde … plâka sayılı araçlara çarparak sigortalı araç
sürücüsünün olay yerini terk ettiği maddi hasarlı trafik kazasında dava dışı … plâka sayılı araçta oluşan
maddi zarar nedeniyle zarar gören … plâka sayılı aracın kasko poliçesini tanzim eden dava dışı…
Sigorta AŞ.'ye 17/12/2016 tarihinde yapılan 14.417,00 TL ödemenin Trafik Sigortası Genel Şartları B.4
maddesi f bendi gereği kazada olay yerini terk eden davalı sigortalıdan tahsili amacıyla Ankara 22. İcra
Müdürlüğü'nün 2018/7678 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin
durduğunu davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek açılan davanın kabulü ile Ankara 22. İcra
Müdürlüğü'nün 2018/7678 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile%20 oranında icra inkâr
tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya; dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, davalı
taraf cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece; davanın, sigorta şirketince ZMMS kapsamında üçüncü şahsa ödenen tazminat bedelinin
olay yerinin terk edilmiş olması nedeniyle kendi sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra
takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, sigorta şirketinin 2918 Sayılı Yasanın 95.
maddesi gereğince, ZMMS Genel Şartlarında belirtilen koşulların oluşması halinde sigortalısına rücu
edebileceği, davacının maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle zarar görene ödemede bulunduğunun
anlaşıldığı, olay yerini terk nedeniyle rücu şartının ise bedeni hasara neden olan kazalarda
uygulanacağının genel şartlara belirtiği, bu nedenle Genel Şartlar B.4.f maddesinin davada uygulanma
imkanının bulunmadığı, rücu imkanı sağlayan diğer koşulların da bulunduğunun kanıtlanamadığı
gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigortalı araç
sürücünün kaza sonrası olay yerini terk etmiş olması nedeniyle Genel Şartlar B.4.f maddesi gereğince
müvekkilinin sigortalısına rücu hakkının bulunduğunu, mahkemece verilen ret kararın usul ve yasaya
aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK'nın 355. maddesi
gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi
sonucunda;
Dava, Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar
nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre
sigortalıdan rücuen tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.
Davacı …, davalı şirketin araç sürücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden
ve kazaya kusuru ile sebep olduğundan bahisle sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği zarar
bedelini davalıdan rücuen tahsilini genel haciz yolu ile icra takibi yaparak istemiştir.
Davacı … şirketinin, davalıya ait aracın ZMMS poliçesini tanzim ettiğine ve kaza sonrasında araç
sürücüsünün kaza mahallinden ayrıldığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sadece
maddi hasarlı trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olmasının Genel
Şartlar B.4.f maddesi gereğince, sigorta şirketine rücu etme hakkı verip vermediğine ilişkindir.
KTK'nın 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin Kanun
hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu
doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta
sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya
azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta
sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının
kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar
arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte
bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali
Mesuliyet Sigortası 06/09/2015 başlangıç tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara
alınması gerekmektedir.

Sigorta Genel Şartlarında sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı
Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde
"Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat
yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı
ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerine göre,
tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir
hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip
olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el
konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş
ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış
kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle
kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili
makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı,
parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama,
tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma
veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu
olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu
kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi
zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın
oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve
belgeyi hak sahibinden talep edemez." denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar
belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu
sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini
sigortalısından talep edebilir.
Bu çerçevede, 01/06/2015 tarihinden önceki sigorta Genel Şartlarında olay yerini terk, kaza tutanağı
ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması rücu şartı olarak
öngörülmemişken, ilgili maddenin (f) bendinde, belirli durumların haricinde olay yerinin terk edilmiş
olması, kaza tutanağı ve alkol v.b. belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması da,
rücu şartı olarak düzenlemiştir. Genel Şartlar B.4-f bendi kapsamında sigortanın, sigortalısına rücu
edebilmesi için ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yeterli olup, sigortacının, sigortalısına rücu
için sürücünün alkollü olduğunu yahut kasti eyleminin varlığını kanıtlaması istenemez.

Sigorta Genel Şartları B.4-f bendin de olay yerini terk durumununda sigortacının, sigortalısına rücu
edemeyeceği haller açıklanarak, istisnai olarak belirtilen durumlarda (sınırlı olarak sayılmadığından,
olay yerinden ayrılmayı haklı kılacak benzer nedenlerle de, sigorta rücu edemez, ancak haklı ve
zorunlu sebebi ispat yükü sigortalıdadır.) sigortalı, sürücünün olay yerine terk etmiş olması durumda
ancak;
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin,
tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
-Bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde
ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Davacının talebi, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile verdiği zarar nedeniyle zarar görene yapılan
ödeme nedeniyle, Genel Şartlar "B.4-f" maddesi gereğince sürücünün olay yerinin terkine dayalı
olduğundan, olay yerini terkin zorunlu nedenlerden kaynaklanmamış olması halinde davacı, zarar
görene yapmış olduğu ödemeyi, sorumlu olduğu "gerçek zarar" ile sınırlı olarak, sigortalısından talep
edebilir.
Diğer bir deyişle, trafik kazasının yaralamalı olup olmadığına bakılmaksızın olay yerini terk Genel
Şartlarda rücu sebebi olarak kabul edilmiş, ayrılmayı haklı kılacak zorunlu haller haricinde sigorta
şirketi sigortalısına rücu edebilir.
Buna göre; ilk derece mahkemesi Genel Şartlar "B.4.f" maddesinin sadece bedensel zararlarda
uygulanabileceği, kazanın ise maddi hasarlı olduğu kabul edilerek, rücu şartlarının oluşmadığından
bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,
mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar
verilmiş olması nedeniyle kararın HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın
yeniden görülerek, davacının rücu hakkı gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı
olduğundan, "gerçek zarar" ve kusur durumu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için
dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından
verilen 16/12/2019 tarihli 2018/858 Esas – 2019/905 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.
maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER
OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya
iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince
yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak
üzere 05/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35.
HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2022/149 – KARAR NO : 2022/161

Hizmetlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz:
GÖNDER
1
Merhaba...
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz ?