YABANCI BAYRAK TAŞIYAN GEMİDE GEMİ ADAMI OLARAK ÇALIŞAN DAVALIYA İCRA TEHDİDİ ALTINDA ÖDENEN PARANIN İSTİRDADI İSTEMİ
• Yabancı bayrak taşıyan gemide gemi adamı olarak çalışan davalıya icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı istemi
• Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevi
• Hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olan ihtilaf
Dava, yabancı bayrak taşıyan gemide gemi adamı olarak çalışan davalıya icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir.
HMK’nun 1/1.maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Davalının çalıştığı geminin yabancı bayrak taşıdığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. 5136 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile TTK’nun 4. maddesine eklenen son fıkrada belirtildiği üzere TTK’nun dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulmuştur.
Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevi, deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin ihtilaflara bakmakla sınırlıdır.
Oysa taraflar arasındaki ihtilaf Deniz ticaretinden değil hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Temel ilişki hizmet akdine dayanmaktadır.
Davada TTK’nun deniz hukukuna ilişkin 816 ila 1263. maddelerinin uygulanması söz konusu olmayıp dava tarihi itibariyle yürürlükte olan BK’nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Temel ilişkiyi oluşturan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta Denizcilik İhtisas Mahkemesi görevli değildir.(Bkz., Yargıtay 11. HD 13.12.2013 gün ve 2013/17124 Esas – 2013/22797 Karar sayılı Kararı; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 01.12.2011 gün ve 2011/8402 Esas-2011/17902 Karar sayılı Kararı)
Sözleşmeye konu geminin de yabancı bayraklı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…. 05/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. 13. HD., E. 2015/10407 K. 2016/17733 T. 5.10.2016
23. HD., E. 2016/9313 K. 2020/542 T. 30.1.2020
T.C. Yargıtay Başkanlığı – 23. Hukuk Dairesi
Esas No.: 2016/9313
Karar No.: 2020/542
Karar tarihi:30.01.2020
ticari işletme • görevsizlik kararı • hizmet sözleşmesi • ticari iş • davanın kabulü • süresinde cevap dilekçesi verilmemesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirket işçisinin işçi alacaklarına bağlı olarak açtığı dava sonucunda yapılan icra takibinde müvekkilinin teminatının nakde çevrilerek alacağın tahsil edildiğini , taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı sorumlu olduğundan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre,taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme uyarınca işçi alacaklarından davalı sorumlu olduğundan davalının borca itirazının haksız ve yersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca “Her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ” ticari dava ve ticari nitelikte yargı işi sayılır. Somut olayda, davanın taraflarının tacir olması ve dava konusu ihtilafın her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgili olması nedeniyle TTK’nın 4. maddesi gereğince ticari dava niteliğindedir. Keza TTK’nın 5. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemenin re’sen görev hususunu dikkate alarak görevsizlik kararı vermesi gerekirken davanın esası hakkında karar vermesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.