BOŞANMA – HİLE HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEĞİ
- BOŞANMA – HİLE HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEĞİ
- BOŞANMA DAVASI AÇTIĞINI, KENDİSİNİN OKUMA YAZMA BİLMEDİĞİNİ, SAFLIĞINDAN VE İYİNİYETİNDEN DAVALININ FAYDALANDIĞINI, NOTERDE SÖZLEŞME YAPILACAĞINI SÖYLEYEREK İKNA ETTİĞİNİ VE TAŞINMAZIN SATIŞ GÖSTERİLMEK SURETİYLE DEVRİNİ SAĞLADIĞINI, AMACININ ÖLÜNCEYE KADAR BAKILMASI ŞARTIYLA TAŞINMAZINI DEVRETMEK OLDUĞUNU, HİLE İLE KANDIRILDIĞINI İLERİ SÜREREK, DAVALIYA DEVREDİLEN 1/2 PAYIN TAPU KAYDININ İPTALİ İLE ADINA TESCİLİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR
- BOŞANMA – HİLE – TAPU İPTAL VE TESCİL
…
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu dava konusu … parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 payını ölünceye kadar bakma şartı ile davalı …’a devretmek üzere davalı ile anlaştıklarını, bu konuya ilişkin aralarında sözleşme yapıldığını ve noterde onaylatmayı kararlaştırdıklarını, dava konusu taşınmazdaki 1/2 payını satış göstermek suretiyle davalıya devrettiğini, ancak taşınmazın temlikinden sonra davalının notere gitmeyi kabul etmediğini, ”benim malda mülkte gözüm yok, zaten tapuda sözleşmeyi gösterdik, sözleşme yapmaya gerek yok, bırakıp gidersem hiç birşey talep etmem” sözlerine inandığını, evlendikleri tarihten 4 ay sonra tüm takıları da alarak evi terkettiğini ve boşanma davası açtığını, kendisinin okuma yazma bilmediğini, saflığından ve iyiniyetinden davalının faydalandığını, noterde sözleşme yapılacağını söyleyerek ikna ettiğini ve taşınmazın satış gösterilmek suretiyle devrini sağladığını, amacının ölünceye kadar bakılması şartıyla taşınmazını devretmek olduğunu, hile ile kandırıldığını ileri sürerek, davalıya devredilen 1/2 payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazdaki 1/2 payın evlilik hediyesi olarak kendisine devredildiğini, bu teklifin de davacıdan geldiğini, kendisinin hiçbir maddi beklentisi olmadığını, temlik işlemi sırasında davacının yanında kızı, arkadaşı ve bacanağı da bulunduğunu, aralarında ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılmadığını, tapudaki işlemin satış gösterildiğini de açılan bu dava ile öğrendiğini, taşınmaz devredildikten sonra emrivaki bir şekilde sözleşme yapılacağı ve mirastan feragat etmesi gerektiğinin söylendiğini, davacının baskısı nedeniyle duruma çok üzüldüğünü ancak sözleşmeyi imzaladığını, davacı tarafın bahsettiği sözleşmenin mirastan feragat sözleşmesi olduğunu, geçimsizlikler olup ayrı yaşamaya başladıklarında davacının kendisini aradığını, aralarındaki sözleşmenin noter onayı bulunmadığından geçerli olmadığını söyleyerek notere gitmesini istediğini, anılan sözleşme örneğinin kendisine verilmediğini fakat dosyaya da sunulmadığını, bu sözleşmeyi hazırlayanın davacı olduğunu, yanında tanıdıkları da bulunduğunu, hile ile aldatıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı …’ın çekişme konusu 4 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 payını 11.04.2017 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği, tarafların 27.04. 2017 tarihinde evlendikleri, 21.09.2017 tarihinde davalı … tarafından boşanma davası açıldığı, bunun üzerine davacı …’ın da karşı davasında boşanmayı talep ettiği, … 12. Aile Mahkemesinin 20.06.2019 tarihli ve 2017/663 Esas ve 2019/368 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Somut olaya gelince; tarafların evlilik kararı aldıkları, bu çerçevede davacının kendisine bakacağı ümidiyle dava konusu taşınmazının 1/2 payını davalıya temlik ettiği, aralarında her iki tarafça da kabul edilen, taraflarca ibraz edilmeyen mirastan feragat sözleşmesi yaptıkları, davacının amacının evlenerek kendisine baktırma karşılığında taşınmazını devretmek olduğu, davalının evlilikten kısa bir süre sonra davacının hasta olduğu dönemde evi terkettiği, davacıya bakmadığı gibi henüz kesinleşmemiş olan boşanma davasında tam kusurlu olduğunun kabul edildiği, bu suretle davacının iradesini fesada uğrattığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren … 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. Yargıtay Kararı – 1. HD., E. 2021/1403 K. 2021/6198 T. 1.11.2021 & ERTEKİN HUKUK DANIŞMANLIK & Av. Uzm. Arb. Özkan Ertekin & www.ertekinhukuk.com & www.ertekinhukuk.com.tr